top of page
Writer's pictureSiyasal İktisat

Milton’ın Mitleri: Mit #5 – Robin Hahnel (Çev. Utku Özmakas)

Updated: Oct 5, 2020


***

Robin Hahnel’ın, Milton Friedman’ın -her biri popüler mitlere dönüşen- serbest piyasa kapitalizminin sözde erdemlerine dair iddialarını tek tek yanıtladığı yazı dizisini Siyasal İktisat için çevirdik. Hahnel beşinci yazıda "serbest girişimin adil olduğu" mitini ele alıyor.

***




Mit#5: "Serbest Girişim Adildir."


Ayrımcılığın başarılı bir şekilde yasaklandığı ve işgücü piyasalarının rekabetçi olduğu kapitalist bir ekonomi hayal edin. Özel girişime dayanan piyasa ekonomileri, andığımız bu en iyi koşullar altında dahi, ekonomik faaliyetin yüklerini ve faydalarını muhafazakâr “birinci ilke”ye göre dağıtacaktır: Herkes, emeğinin ve üretken mülkiyetinin katkısının piyasa değerine göre pay alacaktır.


Anımsatalım: Hahnel, The ABC’s of Political Economy başlıklı kitabının ikinci bölümünde üç farklı “ekonomik adalet kavrayışı”nı ele alıp birbiriyle karşılaştırır (ve neden üçüncüsünü savunduğunu açıklar):

1. Muhafazakâr birinci ilke: Kişinin, bireysel ve sahip olduğu üretken mülkiyetin katkısının değerine göre ödeme.
2. Liberal ikinci ilke: Yalnızca kişinin bireysel katkısının değerine göre ödeme.
3. Radikal üçüncü ilke: Kişinin bireysel çabasına ya da özverisine göre ödeme.

Gelgelelim, kapitalist bölüşümün neden adaletsiz olduğunu zaten görmüştük. Muhafazakâr ilkeye göre bölüşüm, Rockefeller’ın hayatı boyunca bir gün dahi çalışmamış torununun, çok sıkı çalışan bir doktordan bin kat fazla tüketmesi manasına gelir; çünkü bu toruna çok büyük miktarlara varan üretken mülkiyet miras kalmıştır. En zengin 85 kişinin en yoksul 3.5 milyar kişiden fazla zenginliğe sahip olduğu bir dünyada, kapitalist eşitsizlikler küçük sorunlar gibi görülüp bir kenara atılamaz. Friedman’ın yaptığı ise tam olarak budur. Ekonomik faaliyetin yüklerini ve faydalarını kapitalizmden daha adil bir şekilde dağıtan uygulanabilir ekonomiler var olduğu sürece -bir sonraki bölümde böyle ekonomiler olduğunu göreceğiz-, kapitalizmdeki eşitsizlikleri rasyonalize etmeye çalışanların aslında ekonomik adaletsizliklerin suç ortağından başka bir şey olmadığı açıktır.



*Altıncı yazı için tıklayınız.

140 views0 comments

Commenti


bottom of page